24 Kasım 2009 Salı

KONUŞMA

751692e4a5f114f0f1ab8259d6c9ce14- Neden bakıyorsun bana öyle?
- Nasıl bakıyorum?
- Dik dik… Sanki bir şey sorar gibi…
- Sana ne sorabilirim ki?
- Bilmem…
- Peki o zaman, sana bir şey soracağım fikrine nereden kapıldın?
- Sen hep sorarsın!
- Hep mi?
- Evet hep!
- Hımmm yine hırçınlaşmışız bakıyorum.
- Offff böyle konuşulmasından nefret ettiğimi biliyorsun. “Biz” miş!
- Evet biliyorum… Seni kızdırmaya çalışıyor olamam mı?
- İlişkilerini karşısındakini kızdırarak kurmaya çalışanlara da sinir olurum. Yani bir taşla iki kuş vurdun tebrikler! Hem neden uğraşıyorsun benimle?
- Neden uğraşmayayım?
- Başka işin mi yok?
- Benim işim sensin. Şimdi anlat bakalım; nedir sorun?

5 Kasım 2009 Perşembe

DÖRT TABAK

plates_for_crypto_cannibals_by_edmondmarot“Hiç değilse bu akşam yemeğinde olsun dört tabak indirsem raftan!” Sesindeki sıkıntılı ton dikkatimi çekiyor. “Dört tabak mı?” diye şaşkın şaşkın soruyorum. “Evet! Sofrayı dört tabakla kurmayalı öyle çok zaman geçti ki… Kocam, iki çocuğum ve ben” diyerek iç geçiriyor. “Niye ki? “ diyorum; çünkü hala anlayamıyorum tam olarak ne demek istediğini.


 


“ Evlendiğimizden beri evde sürekli birileri daha oluyor. Kayınvalidem, kayınlarım, ablamlar, yengeler, yeğenler… Herkes bizde anlayacağınız.” Anlatırken  yüz hatlarının gerilmesinden, o anların kafasında tekrar tekrar canlandığını hissedebiliyorum. “Hiç yalnız kalamadık bir türlü. Bizim buna ihtiyacımız olduğunu hiç düşünmediler. Sonra çocuklar oldu. Zaman geldi onlarla bile yeterince ilgilenemedim.”.


 


“Keşke uygun bir dille anlatmaya çalışsaydın bu rahatsızlığını” benzeri bir cümle kuruyorum ama aslında kurduğum cümleye kendim de inanamıyorum. Çocukları büyüyüp okul çağında olan bir kadının yakınışı bunlar. “Herkesin bize gelmek ve kalmak için bir bahanesi var. Kayınvalidem ‘Çocuklarınıza bakıyorum’ diyor ama aslında biz kreşi tercih ediyorduk; ona söyleyemedik. Ev üstünde ev olmuyor işte. Çocuklar doğdu doğalı bizimle yaşıyor. Ben evimin düzenine eşimle birlikte karar vermek istiyorum ama o sürekli iktidarını kanıtlamaya çalışıyor evde. Bizimle uyanıp, biz yatıncaya kadar bizimle oturuyor. Bir gün bile, bizi bir akşamlığına da olsa baş başa bırakması gerektiğinin farkında bile değil.”