PAROLE PAROLE...

Bu kadar da tembellik olmaz yani! Günlerdir tek bir satır bile yazamadım. Eş dosttan merak edip arayanlar bile oldu “İyi misin?” diye. En iyisi bir yazı yazayım da sayfamda yayına vereyim. Bir “Taşındım” dedim; sonra sitenin sağını solunu toparlama telaşına düştüm. Şimdi... Önce şu bilgisayarımı açayım da geçeyim başına…

Kontrol panelimin kullanıcı adı neydi yahu? Hah “Admin” … Eee şifre? Dur bakayım düşüneyim. Yok yok hayatta akla gelecek bir şey değildi. İçinde “*” vardı; bir de “!” galiba… Ahhh benim salak kafam! Serdar demişti bana “Masa üstünde görünürde bir yere yapıştır; sonra lazım olacak” diye. Neyse elektronik posta olarak vardı. Girip oradan alayım bari. Sonra da söz dinleyip masa üstüne yapıştırayım. İyi ki mail adresim ve onun şifresi otomatik olarak kayıtlı. Bir de onunla uğraşmak zorunda kalmayacağım.

Evet! Sonunda sayfanın içindeyim. Burada istediğimi yapabilirim. Hatta şu anda kullandığım temayı değiştirsem hiç de fena olmayacak. Dün indirdiğim temaları sayfaya yükleyeyim bari. Aaa onu yapmak için Filezilla programını çalıştırmam gerekiyordu değil mi? Haydaaaaa! “Sunucu adı”, “Kullanıcı adı” ve “Parola” gerekiyordu; doğru ya… En iyisi ben bunları da bir an önce ezberlemeye başlayayım.

Aaa bir dakika! Bu arada bugün ayın kaçı? Hemen ev taksidimi yatırmam lazım. Şu yazıyı aşağı indirip bankanın sitesine gireyim. Müşteri numaram neydi benim? Hahh tamam hatırladım. Şifremi de gireyim. Hoppalaaa! Nesi yanlış şimdi? Tabii ya… En son girişimde şifremi değiştirmem istenmişti. İyi ama yeni şifrem olarak neye karar vermiştim? Acaba şu mu? Offf ikinci denememde de olmadı. Bu, diğer bankanın şifresiydi herhalde. O zaman bir de şunu deneyeyim. Neeee! Hesabım bloke mi oldu şimdi?

Bıktım artık! Her yere “Şifre”, “Kullanıcı adı” ve “Parola” girmekten, zamanı geldiğinde zar zor ezberlemiş olduğum bir takım harf ve rakamları değiştirmek zorunda kalmaktan ve onların hepsini birbirine karıştırmaktan nefret eder oldum. Her ne kadar hayatımı kolaylaştırıyor olsa da, zaman zaman çok ciddi bir sıkıntı kaynağına dönüşüyor benim için.

Kimileri bütün bu bilgileri bir kağıda sırayla yazıyor ve gerektiği zaman bir göz atması yeterli oluyor. Benim gibi obsesif bir kadının , bu kağıdı kaybetme olasılığını düşünerek strese gireceğini tahmin etmeniz hiç de zor olmasa gerek. Böyle giderse benim hesabım daha çok bloke olacağa benziyor. Offf şimdi bir de bankayı arayıp yeni şifre almam gerekecek. Sonra onu da unutacağım. Şu yazıyı bitireyim de, ararım sonra. İlk fırsatta da dağda sakin bir köyde yeni bir hayata başlayayım en iyisi. Rakamlarla işim, sadece otlattığım keçileri akşam ağıla sokarken saymaktan ibaret olsun!

Fotoğraf: www.deviantart.com