8 Şubat 2007 Perşembe

İYİ Kİ VARSIN ANNE!

25064Annem…İlk defa yüzünü ne zaman ayırdedip, seni görünce gülümsemeye başladım hatırlamıyorum. Kokunu duyup ağlamamın dindiğini ya da sesini duyunca heyecanla çırpınmaya başladığımı da…Hafızamı zorlasam bile olmuyor. En erken 2 yaşında , cezaevinin karşısındaki evin bahçesinde, beni salıncakta salladığın an var aklımda. Soğuk ve çorak bir bahçeydi. Ama sen vardın,sıcacık…Haa sonrası mı? Anılar akın akın üşüşüyor beynime.

Yazlık sinemaya giderken , beni götürmediğiniz için ortalığı birbirine katmış ve büfenin camına bir tekme atmıştım. Sen, her zamanki soğukkanlılığınla ,cımbızla, ayak parmağımdaki cam kırıklarını ayıklamıştın. Kızmıştın bana, ama çok değil. Hala parmağıma baktığımda, yaptığımdan utanmama belki de o sessizliğin sebep oldu. Karşı komşumuz Muzaffer Teyze ile camdan cama top oynardınız. Kaç kere yollamıştın beni onların kapısına” bir maniniz yoksa annemler size gelmek istiyor” demem için. Muzaffer Teyze bana “şekerparem” derdi. Ben de “şeker fare ne demek?” diye sana sorduğumda, gülümserdin. Çok merhametliydin. Öyle ki, kapıya gelen “kalacak evim, kimsem yok” diyen kadını , bize bakıcı alacak kadar. Sonra kadın akıl hastası çıkıp da yakınları evimize geldiğinde ne kadar da şaşırmıştın.

Annem…Ben 6 yaşındayken kardeşimi doğurmuştun. Tam da ilkokula başladığım seneydi. Nasıl da için için kıskanmıştım onu. Çünkü o seninle evde kalacaktı, bense okula gitmek zorundaydım. Zaten dişleri ve saçları da yoktu. Ne kadar da çirkin bir bebekti! İki ablam vardı ama onlar zaten eskiydi…Beni artık eskisi kadar sevmeyeceğinden korktum. Yersizmiş.

İlkokulda, hergün okuldan döner dönmez sana olanları anlatmaya başlardım.Öğretmen ne dedi, ne ödev verdi, arkadaşlarımla neler yaptım? Hepsini sabırla, hergün, bıkmadan dinlerdin. Sadece anlatırken önlüğümün eteğini parmağıma dolayıp kıvırmamla dalga geçerdin. Bize her zaman mutlaka okumamız gerektiğini öğütlerdin. Seni ailen okutmamıştı. Üstelik çabuk serpildiğin için alelacele 15 yaşında evlendirmişlerdi. Bu durum, hep senin içinde ukde kalmıştı. O yüzden de bütün olanaklarını , bizim okumamız için seferber etmiştin. Onları hiç bir zaman affetmedin.

Senden korkmazdık ama çekinirdik. Hoşuna gitmeyen bir şey yaptığımızda, o dümdüz bakışların yok mu, ödümüz kopardı. Şimdiki çocuklar, hiç öyle bakıştan anlamıyorlar anne … “Yalan asla söylemeyin, yoksa alnınızdan okurum” derdin. Sana hep alnım açık oldu o yüzden.Hiç bir zaman şiddet uygulamadın bize. Bir kere peşimden terlik fırlatmıştın ama çok şükür kötü bir nişancıydın.

Annem…Gençliğinde çok güzeldin …Şimdi de öylesin. Sahi, seni Türkan Şoray’a benzetiyorlardı , değil mi? Saçlarını kabartıp topuz yaptığında , babamdan uzun olurdun. Gerçi babam da önemsemezdi. Sana bir bakan, dönüp bir daha bakardı. Biraz kilo almaya başladığın dönemlerde, yoldan geçen bir adam sana laf atmıştı:”hükümet gibi kadın” diye, hatırlıyor musun, ne çok gülmüştük…Her zaman bakımlı oldun. Evde yalnızken bile rujunu sürüp otururdun. (Hala da öylesin zaten) Hatta bazen bana kızardın “bu tırnakların niye ojesiz?” ya da “git bir ruj sür, soluk benizli seni!” diye.

Lise dönemimde çok sık aşık olurdum. Sana anlatırdım.Her zaman bir arkadaş gibi dinlerdin beni , yüzünde belli belirsiz bir gülümseme ile. Bazen fikir verirdin. “Ohooo ben de zamanında yoldan geçen hiç tanımadığım bir subaya bile aşık olmuştum, geçer “ derdin.Hiç kızmazdın; ben de neyim varsa dökerdim ortaya. Üniversitede de birlikteydik. Arkadaşlarıma dolmalar, börekler yapıp çağırırdın, gurbetteler diye. Bazen de seni evde Pink Floyd dinlerken bulurdum. Heyecanla bağırırdın “baksana ne güzel bir parça!!!” … Beraber çok şey öğrendik, çok tartıştık…Ama bunların hiçbirisi boşa gitmedi. Birlikte büyüdük belki de. Bütün heyecanlarıma ortaktın.

Babamın hastalığında , ölümünde ve sonrasında bir güç abidesi gibiydin adeta. Çocuklarını korumaya çalışan , aynı zamanda yaşam mücadelesi veren bir kadındın. Benim şu an olduğum yaşta, 4 çocuk ve bir sürü borçla, yaşamda yapayalnız kalmak hiç de kolay değildi. Hiç sızlanmadın, şikayet etmedin. Hayatımda gördüğüm en metanetli insandın sen.Her zaman iyimser bakmaya çalıştın yaşama. Gücünle güç verdin bize. Her şeyin üstesinden birlikte geldik. Her zaman dimdiktin. Hep seni örnek almaya çalıştık hepimiz.

Bugün 61 yaşını dolduruyorsun. Bir sürü yaşanmamışlıklarınla ve heveslerinle. Her şeye karşın çocukların, torunların, çok sevgili Galatasaray’ın ve kulağından eksik etmediğin walkmeninle…. Daha çok uzun yıllar senin yanımızda olmanı diliyorum. Seni, o kırmızı yanaklarından koklaya koklaya öpüyorum. İyi ki doğmuşsun, iyi ki bizi doğurmuşsun, iyi ki annemizsin! Tanrı , seni başımızdan eksik etmesin!

Son bir şey…. Kalbimdeki cam kırıklarını , yine cımbızınla ayıklar mısın? Bir şey söyleme...Cevabını biliyorum.

Seni çok seviyorum...........

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder