24 Kasım 2008 Pazartesi

KOCAMAN GÜLÜMSEYEN ÖĞRETMENİM

black_rose_by_ketmaraSizin, hiç ,öğretmeninizi vurup öldürdüler mi???Ne tuhaf bir soru değil mi??Öldürmek de ne demek???Belki de bir kısmınız buna “ evet” diye yanıt vermiştir… 1980 civarı …O dönemde, bir çok insanın annesi,babası,arkadaşı öldürüldü şu ya da bu şekilde….
Benim ilkokul öğretmenimdi…
Adı Nihal Erdoğan…idi…
32 yaşında …idi…
Bir oğlu vardı..Adı “Çavlan”…5 yaşında…
6 aylık hamile…idi…
Öldürdüler….Öldürmüşler…

Tabii biz küçüktük..İlkokul 5. sınıfın bitmesine 1 ay kalmıştı… O zamanlar anlatılanlar şöyleydi… Kocası avukattı…Bir dönem ,Deniz Gezmiş’i savunmuştu ya da bir bağlantısı vardı…Tam bilemiyorum…Evi basmış bir takım adamlar...Gözdağı vermek için küçük Çavlan’ı vurmak üzere silahı doğrulttuklarında, öğretmenim , oğlunun üzerine kapanmış…Ve oracıkta ölüvermiş, kanında bebeğiyle…
Haftasonu olmuştu bütün bunlar…Pazartesi okula geldiğimde ,herkes ağlıyordu…Olanlara bir anlam veremiyordum,”Niye ölsün ki sapasağlam kadın durduk yerde??” diyordum kendi kendime…Birisinin ,başka birisi tarafından , bile isteye öldürülmesi fikrini anlayamıyordu küçücük aklım…Hala da anlamam ya…Okulda bir tören düzenlendi..Onun, siyah beyaz , kahküllü kesilmiş saçları  ve balıkçı yaka kazaklı fotoğrafı, yakalarımızda gülümsüyordu…Son 1 ayımızda başka bir öğretmen geldi derslerimize…Kalan  1 ayla ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum…Sadece yeni öğretmenimin kapkalın kaşlarını  hiç sevmediğimi ve çabucak okulun bitmesini istediğimi hatırlıyorum…
Onun sınıfına ilkokul 2. sınıfta gelmiştim…İlk geldiğim günlerde , abartısız her ders , sıraların  kenarlarında sallana sallana ,yanına gider , işlenmekte olan dersin resim ya da müzik dersi olup olamayacağını sorardım..Öğretmenim her seferinde “hayır “ demekten, ben de aynı cevabı almaktan bıkmamıştık…Yaklaşık bir sömestr boyunca aynı soruyu sordum durdum…Sonunda kaderime razı olup, ne ders varsa ,onu işliyor olmaya itiraz etmedim…Yerli malı haftasında o da, evde kendi yaptığı poğaçalardan getirirdi…Bizim getirdiğimiz meyve, kek ve böreklerin yanına koyardı, hep birlikte yerdik..Bizim sofralarımız hep en güzelmiş gibi gelirdi bana…Sonra, sene sonu gösterisinde hatırlıyorum..O zamanlar, Modern Folk Üçlüsü ve Nükhet Duru’nun “Dostluğa Davet” isimli parçasını hazırlamıştık iki arkadaşımla beraber.. Şimdi aklıma geldikçe gülüyorum..Şarkıya ,sırtımız seyircilere  dönük başlayıp ,sonra ani bir hareketle dönüverecektik…Çok havalı bir giriş olacaktı…Ama parça başlar başlamaz, öğretmenim “Kızım!!Niye sırtınız dönük söylüyorsunuz!!!” diye bize müdahale edince ve anlatmaya çalıştığımızda da anlamayınca kös kös yüzümüzü döndük ve parçanın kalanını beş karış suratla söyledik…Zaten ne anlardı ki o böyle koreografiden falan…Nasıl da kızmıştık o zaman ona… Bir sürü şarkılar öğrenmiştik onunla beraber…Sınıfa girdiğinde , hepimiz susar ve bize “ günaydın” demesini beklerdik..Her zaman sakin ve huzurlu bir ifade olurdu yüzünde..Ondaki bu huzuru çok severdim…
En çok da hayıflandığım konu, beraber hiçbir fotoğrafımızın olmaması…Yüzünü hayal meyal hatırlıyorum artık…O yüzden  hatırımda ,sadece , yumuşacık bakan bir çift iri yeşil göz  ve  aydınlık,,  kocaman sıcacık bir gülümseme kaldı…
Bedeni bu dünyadan gideli 26 sene olmuş…Genç bir kadınken… Öldürdüler…Öldürmüşler..Ama gülümsemesiyle hala aklımda…
Ve hep de o gülümsemeyle hatırlayacağım onu…
Siz de onu bilin istedim…

6 yorum:

  1. biz de bildik sayende O'nu...ve en güzel dualarımız yolladık kutlayarak gününü...

    YanıtlaSil
  2. Yeşim Özdemir24 Kasım 2008 08:23

    Aradan yıllar geçse de bazı şeyler hiç unutulmuyor ne garip ki! Bir hiç uğruna genç yaşta bu dünyadan göçüp gitmesi gerçekten de çok acı...

    YanıtlaSil
  3. Ne olursa n e kadar yıl geçerse üzerinden unutulmuyor değil mi öğretemnlerimiz.BR/Işıklar içinde yatsın Yeşom.BR/Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  4. Yeşim Özdemir24 Kasım 2008 13:49

    Unutulmuyor tabii ki Özlemciğim. Güzel dileklerin için çok sağol.

    YanıtlaSil
  5. Bugünü Yaşama Arzu'su24 Kasım 2008 15:13

    Yeşimciğim,BR/Bu ülkede idealleri olan öğretmenler gitgide azalırken bu yazın bu mesleği ifşa edenlerin aslında ne kadar önemli ve değerli olduğunu gösteriyor.Ne mutlu öğretmenine senin gibi bir öğrencisi varmış:)BR/Bir de bir öğretmen olarak bu ülkede kadın öğretmenlerin ne büyük sıkıntılar yaşadığını ayrıca belirtmeme gerek yok sanırım. Bir sınıfta cinsiyetinizle birlikte değerlendirilmek kadar ağır bir yük olamaz. İki gün önce erkek bir öğretmen arkadaşımın şu sözüne maruz kaldım: Erkek beyni ve kadın beyni farklı işler bu yüzden kadınlar sosyal derslerde belki kısmen iyi olabilirler gibisinden bir sözdü. Ve bu kişi öğretmen.BR/teşekkür ediyorum bu güzel yazı için, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  6. Yeşim Özdemir25 Kasım 2008 05:57

    Öğretmenlik çok önemli hatta belki de ülkemizin arzu edilen refah seviyesine ulaşması için en dikkatle icra edilmesi gereken meslek bence... Ama ne yazık ki her meslekte giderek kendini belli eden yozlaşma ve kalitedeki düşüklükten öğretmenlik de nasibini alıyor. BR/BR/16 yıldır hekimlik yapıyorum. Hastalar gözümün içine baka baka "doktor bey" diye hitabediyorlar bana. Hem kadın olmak, hem meslek sahibi olmak, hem de ideallerimizin peşine düşmek gerçekten de çok zor. BR/BR/Katkınız için çok teşekkür ederim. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil