6 Kasım 2008 Perşembe

O SADECE BİR ÇOCUK!

child_bride_by_blueblack “Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre  ulusal yasalarca daha genç bir yaşta reşit sayılma hariç, 18 yaşın altındaki her insan çocuk sayılır. Toplumların geleceği olan çocuk ve gençlerin her yönden sağlıklı yetiştirilmeleri, kişilik gelişimleri için de çok önemlidir. Çocuğun sağlığını, fizik ve psikolojik gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek yapılan hareket ya da davranışlara “Çocuk İstismarı” denilmektedir.” (1)

Adı: C.Y... 5 yaşında idi… Artık yok! Onu,  gözleri bantlanmış fotoğrafıyla gülümserken  görmüştüm gazetelerde. Tecavüz edilip öldürülmüştü; daha nice çocuk gibi… Üstelik de bu sefer tehlike çok yakınından gelmişti. Her gün gazetelerde okuduğumuz haberlerden birisiydi; ama yazık ki ne ilk, ne de son olacak!

O , sadece bir çocuk…Öylece gülümsüyor sadece. Gözleri bantlı olmasaydı, o gözlere bakabilecek miydim? Hangimiz o gözlere dimdik bakarak “Seni kötülüklerden koruyamadık çocuğum!” diyebiliriz ki? Bir insanın , bir insana -hele de bir çocuğa- bunları yapabilmesini, bu hastalıklı ruh halini anlamayabilmek mümkün değil. Bu acı unutulur mu? Bizler için “vah vah ne korkunç!” diye iç geçirip, sayfayı çevirdiğimizde geçmişe gömülen bu trajediyi, ailesi unutur mu? Lanet olsun!

Konunun çok sevimsiz olduğunun farkındayım. Ama artık bizim çocukluğumuzdaki dünya yok ne yazık ki. İşte bu yüzden de savunmacı  yaşamayı öğrenmeli ve öğretmeliyiz. Sonra zarar görmemek adına, şimdi hoşumuza gitmese de bunları konuşma zamanıdır. Konuyla ilgili siteleri dolaşıp bazı bilgiler derledim. Bunları sizlerle de paylaşmak istiyorum.

Çocuk kurbanların yaklaşık yarısı tekrarlayıcı biçimde tacize maruz kalır. Bir çok vakada taciz yıllar boyu sürer. Tacizde bulunanların çoğunun erkek olduğunu tahmin etmek hiç de güç değil. Cinsel tacizde bulunanların büyük bir kısmının, aile içerisinde ya da yakın komşuluk içinde olduğu bilinmemektedir. Ana-baba, kardeşler, geniş aile üyeleri tacizi yapan konumunda olabilir. Yani sanılanın aksine, tehlike çoğu zaman çok yakınlarda bir yerdedir… Çocuklar genellikle bu tacizi başkasına söylerse dövüleceği, öldürüleceği gibi tehditlere maruz kalırlar ya da zorlama amacı ile dövme biçiminde fiziksel istismar eşlik eder.(2)

* Çocukların anne babalarına  her konuda güvenmeleri ve her türlü sorunlarını onlarla  konuşabilmeleri çok önemlidir.
* Çevredeki yabancı şahıslara karşı çocukların daha dikkatli olmaları ve fazla güvenmemeleri yolunda eğitilerek uyarılmaları gerekmektedir.
* Çocukların evden çıktıktan sonra nerelere gittiği ve kimlerle oynadığının bilinmesi gereklidir..
* Çocukların akşam belli bir saatte evde olmaları konusunda diğer ailelerle ağız birliği edilmelidir.

 Emniyet Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde  çocuk istismarının önlenmesiyle ilgili  ilgili bazı önerilerde bulunulmuş. Aynen aktarıyorum:

“-Tehlike her yerde bulunmaktadır; okul yolunda, park yakınlarında, eve dönüşte, spor sahalarının yakınlarında, arkadaşlarının evine gelip giderken... Tehlikenin bulunabileceği yerler hakkında çocuklarınızı aydınlatın
            -Önce iyi ve kötü milli ve ahlaki değerlere göre telkin edilmeli, öğretilmeli, İyi fiilde bulunma aleni olarak takdir edilmelidir.
            -Kötü fiil,başkalarını örnek göstererek kötülenmeli, hataları sebebiyle devamlı azarlanmamalıdır.
           -Tanımadıkları şahıslardan para veya hediye almamaları, yabancı şahıslarla herhangi bir yere gitmemeleri, yardım talebinde bulunan yabancılara da yadım etmemeleri, kesinlikle yabancıların arabalarına binmemeleri öğretilmelidir.
          -Evde yalnız kaldıklarında, tanımadıkları kimseye kapı açmamaları. Telefonda yabancı kimselere bilgi vermemeleri konusunda uyarılmalıdırlar.
          -Issız parklar, yollar ve yerlerden uzak durmaları, toplu olarak oynayan çocuklardan ayrılmaları ve tek başına oynamamaları, kendilerinden küçük çocuklara da dikkat etmeleri söylenmelidir.
          -Takip edildiklerini hissettiklerinde büyüklerinden yardım istemeleri ve bu durumlarda ıssız yerlere değil de kalabalığa doğru gitmeleri gerektiği anlatılmalıdır.
          -Tehlikede olduklarında bağırmaları, kaçmaları ve kendilerini müdafaa etmeleri gerektiği, kendilerine zarar vermek isteyen şahıslara iyi bakıp onları teşhis etmeleri ve araçlarının plakasını almaları gerektiği belirtilmelidir.
           -Kendilerine veya arkadaşlarına bir şey yapıldığında derhal ailelerine veya polise haber vermeleri anlatılmalıdır.”(3)
Bu öneriler herkes tarafında dikkatle okunmalı ve uygulanmaya başlanmalıdır. Gazete köşelerinde en masum gülümsemeleriyle gözlerimizin içine bakan, yaşamları son bulan ya da yaşadıkları travmanın izlerini ömür boyu taşıyacak olan  bu çocukları bu kötü dünyaya getirdiysek eğer, korumak için de elimizden geleni yapmamız gerekmez mi? O  kendini koruyamaz ki... O sadece bir çocuk… 

 

 

Kaynaklar:
(1) http://www.sosyalhizmetuzmani.org/cocukistismariveonlenmesi.doc
(2) http://www.shcek.gov.tr/anasayfa/Diger/Alo183.asp
(3)http://www.egm.gov.tr/tavsiyelerimiz.cinseltaciz.asp

 

 

Fotoğraf: www.deviantart.com

10 yorum:

  1. Geçen gün bir erkek arkadaşım, alışveriş yaptığı mağazada elma şekeri yiyen bir kız çocuğu görmüş, sevimliliğini anlata anlata bitiremedi. Başını okşamış ve annen nerede senin diye sormuş, küçük kız babasını göstermiş, adamda gülümseyerek selam vermiş. BR/BR/Hepimizin başına pek çok kere gelmiş sıradan bir olay. Daha sonra bu olayı bana aktarırken şöyle dedi: "o anda boş bulundum sevdim ya adam bana gülümsemek yerine sen kendini ne sanıyorsun diye çıkışsaydı ne yapacaktım". BR/BR/Bu sapıklıkları yapanlar, o çocukların temizliklerini saflıklarını ve hayatlarını ellerinden alıyor, BR/bizlerinse insancıllığını. İnsanları gayet haklı bir paranoyaklığa sürüklüyorlar. Açıkçası gelecek günlerden ve göreceklerimizden ürküyorum. Günümüzün çocukları GÜVEN'İ sadece beş harfli bir kelime olarak bilecekler, işin kötüsü onlar öyle bildikçe biz güvende olduklarını düşüneceğiz.

    YanıtlaSil
  2. Yeşim Özdemir6 Kasım 2008 03:33

    Bahsettiğin örnek son derece dikkat çekici. Özellikle yurtdışında çocuklara sevmek amaçlı bile olsa dokunmaya korkuyor insanlar. Çünkü hemen bir taciz suçlamasıyla karşı karşıya kalabiliyorlar. Aslında bir yerde de haklılar. Bizdeki gibi sevginin bedensel temasla gösterilmesinin yaygın olduğu ülkelerde sevmenin nerede bitip tacizin nerede başladığını anlamak çok zor oluyor. Katkın için çok teşekkürler Nily...

    YanıtlaSil
  3. Yurt disinda cok sevimli buldugunuz bir cocugu "dokunarak" sevmeyi dusunuyorsaniz...iki kere dusunmeniz gerekiyor. BR/Bu arada son zamanlarda cocuklara yapilan saldirilar ya daha cok artti ya da bu olaylar hep boylesine coktu ama simdi haber oldugu icin cogaldigini mi zannediyoruz? BR/Bence dinamik yasalar/kanunlar yapilmali...Toplumda boyle bir sapkinlik artiyorsa hemen cevap olarak yeni caydirici cezalar veya uygulamalar harekete gecirilmeli. Onemli bir konuya degindigin icin ayrica tesekkurler!.

    YanıtlaSil
  4. Yeşim Özdemir6 Kasım 2008 12:18

    Nily'nin yorumuna verdiğim yanıtta da seninle aynı noktaya değinmişiz. Herkes ne yazık ki bizler kadar iyi niyetli değil. Ve giderek artan çocuk tecavüz ve tacizleri karşısında çocuklarımızı kötülüklerden korumanın yollarını araştırıp uygulamakta ve caydırıcı yasaları yürürlüğe koymakta büyük fayda var. Katkın için çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
  5. Aydan Atlayan Kedi6 Kasım 2008 14:25

    Geçen gün bir erkek arkadaşım ne dedi biliyor musun? "Çocukları bu kadar çok sevmeme rağmen, kendimi onlardan uzak tutuyorum. Kesinlikle saçlarını okşamıyorum, yanaklarını sıkmıyorum hele ki kucağıma asla almıyorum." Ne acı değil mi? Bu adamlar yani çocukları "o sadece bir çocuk" şeklinde görmeyen adamlar yüzünden sevgilerini bastırmak zorunda kalacak artık insanlar...

    YanıtlaSil
  6. Yeşim Özdemir7 Kasım 2008 00:59

    Evet Fulya... Bu karmaşanın içinde sadece çocuk sevgisiyle dolu erkeklerin işi gerçekten de çok zor. Biz kadın olarak bu durumu çok yaşamıyoruz. Ama gene de kadını erkeği de kalmadı bu sapıklıkların. Baksana kadınlar, kızlarının tecavüze uğradığını görse bile sessiz kalıyor. Yani kime inanıp kime güveneceğimizi şaşırdık. Herkes çıldırdı sanırım.

    YanıtlaSil
  7. dün izlemedik mi haberlerlerde 78 yaşında 10 çocuk 40 torun sahibi bir adam (adam kavramının içi nasıl boşaldı aslında öyle değil mi) markette kasa sırasında önündeki 11 yaşında bir kız çocuğuna resmen tacizde bulunuyor. bu nasıl bir iş sahiden anlamıyorum sahiden...

    YanıtlaSil
  8. Yeşim Özdemir7 Kasım 2008 05:18

    Milletçe çıldırdık Özlemciğim. Tam bir cinnet histerisi yaşıyoruz. Başka bir açıklaması yok. Haaa bu açıklama rahat ettiriyor mu bizi? Tabii ki hayır!

    YanıtlaSil
  9. Yeşom, bir anne olarak dehşet içindeyim ve çok korkuyorum.BR/Yazını biliyorum, gerçekten güncelliğini hâla koruyor olması ne kötü.

    YanıtlaSil
  10. Yeşim Özdemir9 Kasım 2008 14:30

    Ben bile endişelenirken , çocuk sahibi bir kadın olarak duygularına hak vermemek elde değil. Kendimizi bile zar zor korurken, çocuklara bunu nasıl öğreteceğiz?

    YanıtlaSil