
Orta yaşın sonlarında iki kadın, güneşlenmekten “kızarmış tavuk” kıvamına gelmiş tenlerine pırıl pırıl parlamalarını sağlayacak havuç yağlarını sürmüş, şezlonglarda sere serpe uzanmaktadırlar. Dudaklarına sürülmüş nar çiçeği rengi rujları, boyunlarındaki süslü kolyeleri, pullu bikinileri ve topuklu terlikleriyle sanki “Düğüne gitmeden önce bir de plaja uğrayıverelim” durumundadırlar.
Kadınlardan şişmanca olanı Handan, bir yandan elindeki yelpazeyi telaşlı bir şekilde sallayarak serinlemeye çalışırken, bir yandan da yıllardır sigara içen kadınlara has prostatik ses tonuyla konuşmaya başlar: