22 Ocak 2007 Pazartesi

ÇOCUKLUĞUMDA BİR PAZAR GÜNÜ

22446Ufff , biraz daha uyuyayım lütfennnn!!!! Şu rüyamın sonunu bir getireyim hele…. Hımmmm bu koku da ne???Annem gene sevdiğim peynir rendesi , yumurta ve maydanoz karışımını, ekmeğin üzerine sürmüş ve fırına vermiş galiba…Kokusu nefis…Taa yattığım odadan duyuyorum…Kalksam mı ki??? Beş dakika daha yatayım, sonra kalkarım.. Anneannem kalkmış çoktan…Bizi ziyarete geldiğinden beri, benimle aynı odada yatıyor…Gece , gene bir sürü kabus gördü herhalde…Uykusunda inleyip, tuhaf sesler çıkardı çünkü… Korkuyorum onunla uyurken…Ufff rüyamın da devamını göremedim…Kalkayım bari..

Önce bir elimi yüzümü yıkayayım…Su da ne kadar soğuk geliyor sabah sabah…Azıcık gözlerimin üzerine su çarpsam , kimseler görmeden, yeterli olur sanırım…Hay Allah!! Terliklerimi giymeyi unutmuşum….Tamam, hazırım kahvaltıya gitmeye.

Ooo , ortalık hareketli..Hazırlıklara bakılacak olursa, sanırım pikniğe gidiyoruz, ollleyyy!!! Kahvaltıdan sonra, biz çocuklar olarak, mayolarımızı giyiyoruz..Aaa topumuzu ve ipimizi unutmayalım!!! Annem de piknik sepetimizi hazırlıyor..Tabak, bardak, çaydanlık, mangal, çatal, tuz, biber, domates , patlıcan, biber ve babamın bir gün önce kasaptan aldığı köfte ve pirzolalar!!!!! Bütün her şey bir kere daha kontrol edildi…Eee eksik bir şey olup geri dönmek istemez bizimkiler. Chevrolet İmpala arabamız…Koyu mavi..Ne kadar da kocaman.. Çok seviyorum…Doluşuyoruz içine…Nereye gidiyoruz??? Tabii ki Topçam’a !! “Umarım güzel bir yer buluruz “ diyor annem…Yolda, kasisli bir yerden geçerken , biliyoruz ki, babam bizi hoplatacak yine…Evettt!!!Çığlıklar ve kahkahalar içinde hoplayarak geçtik yine..Topçam’a geldik işte, saat sabahın 11 00 civarı…Tam da istediğimiz gibi bir yer bulduk.. Hem denize yakın, hem de çeşme ve tuvalete..Önce güneşten korunmak için burunlarımızın üzerine krem sürülüyor...Sonra, zincirden boşanmış gibi denize koşturuyoruz tüm çocuklar..Büyükler de mangal işine başlıyorlar usul yavaş..Sonra sesleniyorlar bize… Pirzolasını kapan, tekrar oyununa geri dönüyor…Ortalık da giderek kalabalıklaşıyor.. Pikniğe gelen başka ailelerin çocuklarıyla da oynuyoruz..Yeme faslı bitince, mangalda önce çay, sonra kahve keyfi başlıyor…Biz hala kuduruyoruz…İp atlıyoruz..Annem, diğer annelerle beraber piknik bulaşıklarını yıkıyor..O zamanlar, eve bulaşık getirilmiyor..Ya da kağıt tabak, bardak vs yok…Sonra “ dönüş zamanı” diyorlar…İstemeye istemeye biniyoruz arabaya..

Eve girdiğimizde, ilk iş , ayaklarımızdaki kumlar temizlensin diye banyoya giriyoruz, ayaklarımızı yıkıyoruz…Mayolar, havlular asılıyor balkona..Annem sonra , banyodaki termosifona odun atıyor…Hepimiz sırayla giriyoruz..İçerisi cehennem gibi olmuş! Ufff bu annem de suyu ne kadar sıcak hazırlıyor… Sabunla , kafamı ovuşturuyor…Yaaa gözüm yanıyor benim!!! Su da çok sıcak!!! Şimdi de saçımı açma işi var…Niye saç kremleri icad edilmedi ki??Saçım kıvırcık, açılmıyor işte, acıyorrr!!!! Ohh nihayet bitti..Az sonra “Küçük Ev” başlayacak..İşi bitenler, televizyonun başına toplandı…. Şu Laura da ne tatlı kız!!Mary’ye de üzülüyorum kör oldu diye..Albert'tan da hoşlanıyorum için için...Annem , bir yandan diziyi izliyor bir yandan, bir yandan da önlüklerimizi , yakalarımızı ve mendillerimizi ütülüyor.. Ortalıkta sıcak ütü kokusu..

Dizi bitip akşam yemeği yendikten sonra, ödevler yapılıyor..Yarın sabah giyeceklerimiz askıda , odalarımızda hazır..Mendilim, önlüğümün cebinde.. İçiçe geçmeli bardağımı unutmayayım..Okulda su içerken gerekiyor…Gazoz ve simit param da hazır..Bir an önce uyuyayım artık…Sabah erken kalkmaktan nefret ediyorum…Allahtan yarın resim dersi var…Ufff , inşallah anneannem bu gece kabus görmez!!!Sabahki rüyamın devamını görür müyüm ki acaba?????

NOT:Fotoğraf modeli İdil Çelik

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder