4 Haziran 2008 Çarşamba

İYİ HAL Mİ???




720dd28b879cc32212 Mayıs 2007 tarihinde, arkadaşım Bülent Gözen, saçma sapan bir trafik kazası sonucu hayata veda etti ... 42 yaşındaydı… Hayata dair umutları ve hayalleri de onunla birlikte yok oldu…

Güvenlik şeridinde bisikletiyle seyir halindeyken, aşırı hızdan dolayı virajı alamayıp savrulan bir araç, onun ölümüne sebep oldu. Kazanın olduğu gün göz altına alınan sürücü, kefaletini ödeyerek aynı gün serbest kaldı. Olay yerinde düzenlenen tutanak ve bilirkişi raporuna göre araç sürücüsü 8/8 kusurlu bulunmuştu.

Tam 13 ay boyunca defalarca ertelenen duruşmaların sonunda, mahkeme nihayet dün bitti. Bülent’in ölümüne sebep olan ve tamamen kusurlu olduğu kanıtlanmış olan sürücüye verilen ceza neydi biliyor musunuz? 1 yıl 5 ay hapis cezası… Ama… İşte bu “ama “ olayın en can alıcı bölümü; buraya dikkat edin… “Sanığın iyi halinden (!) dolayı cezasının erteleneceği, eğer 5 yıl içinde başka bir suç işlerse o zaman bu cezanın dikkate alınacağı” gibi bir kararla dava kapandı…

Düşünebiliyor musunuz? Sanığın iyi hali! Ya ölenin artık iyi ya da kötü hiç bir “hal”i olamayacağı gerçeği ne olacak? Karısının, ailesinin ve dostlarının “iyi hal” inin bir önemi yok mu? Paramparça olup dört bir yana savrulmuş yaşamların, bitmeyecek özlemlerin “hal”i ne olacak peki? “Ölen ölmüş nasıl olsa, biz kalanı kurtarmaya bakalım” mı? “Adamın arkası sağlam; fazla da olayı dallandırıp budaklandırmayalım “ mı? Ne bu? Kötü bir şaka gibi…

Evet herkes gibi, bu kazaya sebep olan kişi de hata yapabilir. Bir kasıt olmadığı da muhakkak. Ama ne kadar iyi niyetli de bakılsa, o hatanın sonunda bir insanın hayatı sona erdi. Bu, bedeli çok ağır bir hata…Ve bu bedel ödenmeli…

Aynı durumun sizin başınıza geldiğini düşünsenize… Çok sevdiğiniz birisini kaybediyorsunuz… Aylarca mahkeme salonlarında hep o anı tekrar tekrar yaşıyorsunuz; sevdiğinizin ölümüne sebep olanın gözleriyle karşılaşmak istemiyorsunuz; gidenin dönmeyeceğinizi biliyorsunuz ama verilecek cezanın acınızı bir nebze hafifletmesini umut ediyorsunuz ve tamamen kusurlu olan sürücü , 24 saat bile hapis yatmadan serbest bırakılıyor.

İsyan etmemek elde mi? Hani artık trafik cezaları ağırlaşmıştı? Yok olan bir canın bedeli bu mu şimdi? İşaret parmağını otoriterce sallayıp “Bir daha yaramazlık yapma sakın haaaa!” demek mi? Bizi yasalar korumayacaksa, kim koruyacak? Huzur ve güven dolu bir yaşam için neye ve kime güveneceğiz? İnanacağımız ne kaldı geriye?

En iyisi, herkes başının çaresine baksın. Bizi bizden başka koruyup gözetecek kimse kalmamış durumda. Dikkatli olmalıyız… Çünkü her an, aramızdan birisinin ölümüne sebep olan birileri “iyi hal” den salıverilip, direksiyon başında yine yollarda olacak…

1 yorum:

  1. Yeşom,BR/Bu kadar basit ve ucuz işte hayatlarımız.BR/Ne acı değil mi?BR/Sevgilerimle...

    YanıtlaSil