22 Temmuz 2008 Salı

RAKIYI ÇEYREK GEÇE

drunk_by_valances_irons1

Adam , yataktan hızla kalkarak banyoya giren kadının peşinden gelir; kapıyı endişeyle tıklatır.

- Tatlım? Miden mi bulanıyor?

İçeriden kadının bezgin ve cılız sesi duyulur:

- Yok yok iyiyim ben! Sen git, yat…
- Uygunsan içeri geleceğim…
- ……….

Adam banyonun kapısını yavaşça aralar. Kadın, başını duş kabinine dayamış, gözleri kapalı öylece ayakta durmaktadır.

- Başın mı dönüyor?
- Yooooo…
- Eeee o zaman neden böyle duruyorsun? Hadi gidip yatalım…
- Sen yat; ben burada duracağım.
- Kusacak mısın?
- Hayır… Burada kalacağım ben.
- Bütün gece mi?
- Bütün gece…

Adam, kadını iki omzundan sıkıca kavrayarak yürümesine yardımcı olur. Yatağa yatırır; üzerini örter.

- Hahhh şöyle… Burası uyumak için daha uygun bence… Hadi bakalım iyi geceler!
- Bir daha rakı içersem ne olayım!
- Peki!

 

2

Deniz kenarında güzel bir barda kadın ve adam bir arkadaşlarıyla oturmaktadırlar. Saatler gece yarısını geçtiğinde masaya yanlarındaki arkadaşlarının tanıdığı üç kişi daha katılır. Orta yaşın sonlarında bir karı koca ve bir adam daha… Üçü de Yunan olan gece yarısı konuklarından karı-koca olanlar Rumca ve Türkçe, yanlarındaki diğer adam da Rumca ve İngilizce bilmektedirler. Kısa bir tanışma faslından sonra koyu bir sohbete dalınır.

Kadın , yanında oturan Yunan adamla konuşmaya başlar. Uzun yıllardır Amerika’da yaşayan bu adamla konuşma pratiği yapmak kadının hoşuna gitmiştir. Bazen sohbet sırasında dönüp karı- kocaya da İngilizce olarak bir şeyler söylemektedir. Fakat ne dediğinin anlaşılmadığını hiç fark etmemektedir. Kadının diğer tarafında oturan adam yavaşça kulağına eğilerek fısıldar:

- Tatlım…Onlar İngilizce bilmiyorlar. Türkçe anlat istersen…
- Haa öyleydi değil mi? Tamam!

Kadın sanki anlatılanları duymamışçasına aynı şekilde konuşmaya devam eder. Hatta o kadar şevkle konuşmaktadır ki masadaki herkes susup onu dinlemek zorunda kalmıştır. Bir süre sonra Yunan adamdan, bildiği bazı Rumca şarkıların sözlerinin ne anlama geldiğini öğrenme hevesine girişir. Olaya karı kocayı da sokma çabalarından dolayı oldukça karışık bir trafik oluşmuştur. Yunan adam, kadının İngilizce olarak sorduğu soruyu Rumca’ya çevirmekte, karı koca da cevabını kadına Türkçe olarak vermektedir.

Tam bir dil karmaşası yaşanan masada, konuşmaktan bıkmayan usanmayan sadece kadındır.

- Aşkım… Biraz dinlen istersen. Hem bak hep sen konuşuyorsun sıkılmıştır insanlar…
- Aaaaa öyle mi yapıyorum? Tamam susayım en iyisi biraz. Kaptırdım kendimi!

Tabii ki suskunluğu sadece birkaç dakika sürmektedir. Artık bu kargaşaya bir son vermenin zamanı gelmiştir.Evlerine gitmek üzere masadan kalktıklarında adam kadını omuzlarından sıkıca kavrayarak masadakilerle vedalaşır. Kadın bu acele kalkıştan hiç de memnun olmuş gibi görünmemektedir.

- Biraz daha otursaydık keşke; ne güzel sohbet ediyorduk!
- Gidelim de yatalım artık geç oldu. Sen hala yorulmadın mı?
- Yoooo!

Arabaya bindiklerinde kadın sanki pili tükenmiş bir bebek gibi birden bire hareketsiz kalır.
- Ben şimdi birazcık kestireyim. Eve gelince sen beni uyandırırsın tamam mı?
- Tamam…
- Bir daha rakı içers.......
- Peki!

 

 

3

Saat sabaha karşı 03 30 … Odadaki hareketi hisseden adam gözlerini açar. Karanlıkta bir karaltı perdeyi yavaş hareketlerle açmaktadır.

- Tatlım? Klima çalışıyor; pencereyi mi açacaksın?
- ………..

Kadın sanki adamı duymamış gibidir. Perdenin altındaki tülü de aynı mekanik hareketlerle açmaya devam etmektedir. Bir süre sonra kenara ötelediği perdelerin arasında gözleri kapalı bir halde beklemeye başlar. Adam kalkarak kadının yanına gelir.

- Canım? Ne yapmaya çalışıyorsun?
- Tuvalete gideceğim…
- Tuvalet içeride biliyorsun. Gel hadi ben seni götüreyim.
- Tamam

Yerdeki terliğe kadının ayağı takılır; sendeler. Adam bir an için kadının omuzlarını bırakıp terlikleri kenara çekerken, şiddetli bir gürültü ve arkasından da bir inleme duyar. Kadın kapalı olan yatak odası kapısının içinden geçmeye çalışıp, tüm hızıyla kapıya çarpmıştır. Eliyle alnını oğuşturarak acı dolu ve biraz da şaşkın bir yüz ifadesiyle adama bakar.

- Elini çek de bir bakayım bir şey olmuş mu?
- ……
- Acıyor mu?
- Acıyor… Bir daha rakı…
- Biliyorum biliyorum…

 
4
Kadın ve adam saat gece yarısını gösterdiğinde eve gelirler. Kadın hızla banyoya koşturur.

- Gördün mü bak! Çamaşırları asmayı unuttum; sabah giyeceklerim de vardı… Nasıl kuruyacak bunlar şimdi?
- Kurur kurur… Önce bir üstümüzü değiştirelim asarız hemen…
Kadın adamı hiç duymamışçasına ıslak çamaşırları sepete koymaya başlar. Küçük odadaki çamaşır asma telini aceleyle açar ve dikkatsizce çamaşırları asmaya başlar. Adam kapının girişinde bu hummalı çalışmayı hayretle izlemektedir.

- Tatlım… Burada oğlanla arkadaşı yatacaklar bu gece; unuttun mu?
- Haaa doğru yaa… Neyse canım şöyle kenara çekeriz olur biter.
- Bütün gece deterjan kokusunda uyunmaz. Ben diğer teli çalışma odasına kurayım. Sonra gelir buradakileri taşırız; tamam mı?
- Tamam…
Adam diğer çamaşır telini çalışma odasına kurmaktayken koridordan bir takım gürültüler gelmeye başlar. Kadın, üzerinde çamaşırlar asılı teli olduğu gibi odadan çıkartıp koridorun duvarlarına çarpa çarpa sürüklemeye çalışmaktadır. Bu çarpmalar sırasında bazı çoraplar ve iç çamaşırları yerlere dökülmüştür.

- Beni niye beklemedin ki? Böyle getirilir mi bunlar? Hadi sen git yat… Ben halledip gelirim. Ya da en iyisi önce seni yatırayım…
- Tamam…
Adam, kadını omuzlarından kavrayarak gövdesini yatak odasına doğru çevirir. Kadın gözleri kapalı halde yürümekteyken kendi kendine söylenmektedir:

- Bir daha….
- ………….

4 yorum:

  1. Aydan Atlayan Kedi23 Temmuz 2008 01:10

    Anlaşıldı; rakı bu kadını değişime uğratıp başka birine dönüştürüyor. Herşeyi unutturuyor hatta "bir daha rakı içersem..." diye başlayan cümlelerini bile :))))

    YanıtlaSil
  2. sen ve senin öykü tadındaki yazıların...cümlelerini içime çektim mis gibi...

    YanıtlaSil
  3. Rakı ve kadınnnn.BR/Müthişti Yeşom.BR/( Oh yaa ne güzel seni okumak ):)))

    YanıtlaSil
  4. Hay bu rakıyı yaratan cennetlik olsun e mi... Nelere kâdir... Gene güzel yahu yazıların.

    YanıtlaSil