12 Aralık 2008 Cuma

ANILARA DOKUNMAK

80482Bazen aslında bir şeylerden söz etmenin bile yüreğimizi dağladığı durumlar vardır. Sanırız ki onları konuşmadığımızda, hiç olmamış ya da yaşanmamış gibi davranabiliriz. Var olan durumu yok sayar, bir şekilde içimizi rahatlatmış gibi hissederiz kendimizi. Ortaklandıklarımızla sessiz bir anlaşma yapılmış gibidir adeta. Orada olduğunu ve alev alev yandığını bile bile, tüten dumanından boğulmak pahasına susarız…

Aslında o, yüreğimizin en kuytu köşesinde, kırk kilit altında, tozlu bir sandıkta ve yapayalnız gün ışığına çıkacağı günü beklemektedir. Ne zaman ve ne şekilde çıkartacağımızı bilemediğimiz için beklemektedir belki de… Zamanı geldiğinde o tozları silkeleyip, kilitleri birer birer boğazımızda koca bir yumru ile açarken, aslında gerçekleri kabul etmek ve onlarla yüzleşmekten başka bir şansımız olmadığı gerçeğini, yüreğimiz sızlayarak kabullenmişizdir.

Başta konuşmak canımızı yaksa da, bahsetmenin bir yerde acıyı hafiflettiğini şaşırarak fark ederiz. Bu sefer bir telaşla anılarımıza sarılırız. Bu bazen solmuş bir fotoğraf, bazen bir şarkı, bazen de bir kol saati olarak çıkıverir karşımıza. Zamanın kenarından köşesinden sinsice kemirdiklerinden, elimizde kalan anları  özenle korumaya çalışırız.

Acılara tutunmak yerine, onlarla birlikte yaşamayı öğrenmeye başlarız. Tozlu sandıklarını açmayanlara cesaret veririz belki de. İnsan insanın zehrini alırmış ya; anlatırız... Paylaşırız; çoğaltırız… Boğulmamak adına derin bir nefes alıp, kendimize yaşamak için bir şans daha veririz.

12 yorum:

  1. konuşmak canımı yakardı, bahsetmenin acıyı hafiflettiğini geç öğrenenlerdenim ben. öyle güzel anlatmışsın ki... huzur ve ışık içinde uyusunlar, mekanları cennet olsun..

    YanıtlaSil
  2. BSevgili Yeşim,/BBR/BR/Yazını okuduğumda, yanımızda olan sevdiklerimizin kıymetini bilip, kalplerini kırmayı bırak, üzerlerine titrememiz gerektiğini düşündüm ve gidip annemin ve babamın yanaklarını öpüp, onları çok sevdiğimi söyledim. BR/BR/Birden bire, beklemedikleri anda böyle davramam çok garip gelmiş olmalı ki, mimiklerle ne oluyor gibisinden baktılar.BR/BR/Yok bişey, içimden geldi deyip geçiştirdim. Hızla odama geçtim. Aksi takdirde, gözyaşlarımı anlatmakda daha da zorlanacaktım.BR/BR/Yeşimciğim, hayatın bazı gerçeklerini kabul etmek elbette zor oluyor. Ancak, sen bu gerçekleri yaşayalı 24 yıl olmuş ve bu kadar sene sonra bile onları bu şekilde hatırlaman senin ne kadar mükemmel bir insan olduğunu anlatmaya yeter de artar bile.BR/BR/Çok teşekkürler canım, bizede hatırlattığın için. Kaybettiğin tüm sevdiklerin, nur içinde yatsın, mekanları cennet olsun.BR/BR/Sevgiyle kal...

    YanıtlaSil
  3. bir kitapta yazıyordu bir öykünün ağırlığından, acısından kurtulmak ve onu hoş bir anı olarak saklayabilmek için anlatın diyordu, bol bol konuşup anlatın. sizden çıkacak her bir kelimeyle, anlatırken akacak göz yaşınızla yükünüz biraz daha azalacak...

    YanıtlaSil
  4. Yeşim Özdemir13 Aralık 2008 03:11

    -Nily: Konuşmak can yakıyordu evet... Ama konuş-a-mamak daha bir acıtıyormuş aslında. Sanki hiç öyle biri yaşamamış ve bunlar hiç olmamış gibi davranmak daha ağırmış. Bunu çok uzun seneler sonra fark ettim. Birisi, ondan söz edilmediğinde asıl ölürmüş...Çok teşekkürler Nily... BR/BR/-Arzu Breda: Yazdıklarını okuduğumda gözlerim yaşardı. Çünkü babamın kaybının üzerinden yıllar geçmesine karşın bu duyguyla nasıl başa çıkacağımı daha yeni yeni öğreniyorum. Ve çevremdeki insanların yaşamla ilgili incir çekirdeğini doldurmayacak şımarıkça yakınmalarını gördüğümde acı çekmeden olgunlaşılmayacağını anlıyorum. BR/Dilerim daha çokkk uzun yıllar sevdiklerine doya doya sarılırsın. Çok sağol...BR/BR/-Beenmaya: Kesinlikle haklısın Özlemciğim... Acılarda hoş anılara geçiş yaptım artık. Zaten aklıma hiç kötü bir an gelmiyor. Konuştukça rahatlıyormuş insan. Susmak çok daha ağırmış... Çok sağol canım benim...

    YanıtlaSil
  5. bundan sonrasinda basimiza neler gelir...neleri yasariz bilemeyiz...ama gecmiste kalan ve bir daha da hic bir sekilde degismeyecek guzel anlarin varligi ve sevdiklerimizin etkisi bugun bile guc verir...ve hic degismeyecek olmasi ayri bir mutluluk verirken...artik uzaklarda bile olsalar onlari hatirlayabilmek ise ayakta durabilme gucunu de verir diye dusunuyorum...Nur icinde yatsin baban.

    YanıtlaSil
  6. Yeşim Özdemir13 Aralık 2008 10:41

    - Biraz: Aslında çok haklısın... Hiç bir şey geçmişte yaşanan güzel anları değiştiremiyor. Ve acılara tutunmayı bırakıp, güzellikleri anımsamayı tercih ettiğimizde, yaşam eskisi kadar zor gelmiyor. Çok sağol...

    YanıtlaSil
  7. Yeşim can, eski yazılarında da yazdığım gibi; gidenlerin kalanlara bıraktığı özlem hep aynı. Ama sen gibi bir evlat, gidende kocaman gurur. Sağ omzunda unutma, hep bir nefesler. İyi ki varlarmış ve sen halâ yaşatıyorsun işte bak.

    YanıtlaSil
  8. Yeşim Özdemir15 Aralık 2008 04:33

    Senin de benden farkın yok biliyorum Engin...Avcumuzdan kayıp giden sevdiklerimizi canlı tutmanın başka yolunu bilmiyorum. Ama her zaman yanımda olduğunu düşünmek bana iyi geliyor. Çok sağol...

    YanıtlaSil
  9. Paylaşmak önemli Yeşim, yüreğinde saklamak değil.BR/İyi ki bu dünyadan geçmiş baban ve iyi ki senin baban olmuş, biz de seni tanımışız iyi ki.BR/Işıklar içinde uyusun babacığın..BR/Sevgilerimle, benim yüreği güzel arkadaşım

    YanıtlaSil
  10. Yeşim Özdemir16 Aralık 2008 01:18

    Gerçekten de insan insanın zehrini alıyormuş Özlemciğim... Konuştukça daha bir rahat daha özgür kılıyorsun ruhunu. Çok sağol bu güzel cümlelerin için.

    YanıtlaSil
  11. özlem sarıçam14 Nisan 2009 11:17

    duygularınızı çok güzel anlatmışsınız.zor oldu ama 4 senenin sonunda konuşmayı öğrendim.hafiflediğimi farkettim.yüreğinize ve elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  12. Siz gene iyisiniz Özlem Hanım. Ben 20 yıl konuşamadım. Ama yükü çok ağırdı. İnsan konuştukça hafifliyor çok haklısınız ve o yitirilen sevdiceğin güzel anılarından konuşmak iyi geliyor yaralı ruhlara... Çok teşekkür ederim katkınız için...

    YanıtlaSil